Hayalimdeki Ev

Standard
Hayalimdeki Ev

Hayalimdeki evin işi zor! Hakikaten zor çünkü hem aklıma geldiği an dikişse dikiş nakışsa nakış kitapsa kitap yemekse yemek gibi eserikli ruhumun o anda istediği şeyleri bana sunabilmesi gerekiyor; hem de her gittiğim yerden vurulup da aldığım objelerle görünen görünmeyen heryerde dolu olduğu için,  işi çok! Silmekti,  ovmaktı, cilalamaktı, yıkamaktı, kolalamaktı, of of. Ama hayalimdeki ev herşeyden önce ruhumun bu en önemli ihtiyacını gidermek zorunda, ben istediğimi yapmak isterim. Bir öğle vakti baktığım bir dergide rengarenk bir kanepe örtüsü görürüm mesela; ayyy ne güzel diye içimden geçirdiğim an zıplar yerimden Tahtakale’ye gidebilirim. O rengarenk yünleri alıp eve geldiğimde bu tür malzemelerimi koyduğum ve yeri sık sık değiştirilen dolap ya  da sepet içlerinde ileri tarihlerde yapılmayı bekleyen ya da başlanıp da bitirilmeyi bekleyen daha pek çok iş ve malzeme uslu uslu oturmaktadır; bunlara sevdiğim birinin atmaya kıyamadığım devetüyü döpiyesi, üzerinde çok şık beyaz iş dantel bulunan eski bir çarşaf, muhtemelen Cunda ya da Ayvalık’taki pazarlardan alınmış kullanılmış kaneviçe işli örtüler, renkli kocaman kocaman boncuklar, düğmeler, paket iplikleri (hayırrr, deli değilim); peki paket ipliklerinin sadece çok güzel olanları, yurtdışında gittiğim yerlerdeki ‘arts and crafts’ dükkanlarından aldığım neler neler neler dahil. Ev çok kalabalık. Bu durumda benim hayalimi süsleyen evin kullanışlı bir deposu ya da boş odası olması lazım. Tabii param çok olsa bunun ‘rüzgârlı bir bayır’daki beyaz köşkün çatıdaki tavan arası olmasını çok isterim. Açar açmaz Hacı Şakir Gül Sabunuyla karışık ‘bir eski zaman kokusunun’ odanın içine yayılıverdiği sandıklara o atmaya  kıyamadığım eşyaları doldururum.

Hayalimdeki evin en sevdiğim yeri mutfak. Büyüklüğü çok da önemli değil ama baktığım zaman krem rengi lakeden yapılmış kullanışlı dolapları var; içleri almaktan bıkıp usanmadığım akla gelen gelmeyen binbir türlü mutfak malzemeleri ile dolu; porselen tabaklar, fincanlar, cam bardaklar, ahşap kevgirler, kepçeler, bakır tencereler, toprak güveç kapları – evet kapları; beni bir tane kesmez- sırf şişesini sevdiğim için aldığım içki şişeleri filan. Bu filan da şunun için efendim; ‘hayalimdeki evin hanımı’ boş şişeleri yıkar, kurutur ve içlerini Ocak ayında hazırladığı turunç ekşisi ( aslında eşkisi diyesim var çünkü Adanalıyım), limon ekşisi ( ve yine ekşisi çünkü her ikisinden de şekerli şeyler de  şeyettiririm), pekmez ya da zeytinyağı ile doldurur. Bakır tencereler olmazsa olmaz malzemelerim çünkü bi defa herşeyden önce rahmetli kayınvalidemden ve nenemden kalma; kullanırken fatihamı okurum, sonra aklıma başka birisi gelir bir tane de ona. İyi mi? O tencerelerde son bir kaç yıldır her Ocak ayında turunç reçeli pişiriyorum. Neden Ocak diye bir soru takılabilir aklınıza ve tabii ister istemez bütün gününüzü bu takıntıyla da geçirebilirsiniz, onun için hoppp cevap: kış görüp kabuklarının sertleşmesi lazım. İşte böyle böyle şeyler var hayatımda.

Hayalimdeki evin yer döşemesi meşe renkli ahşaptan. Boydan boya, her yer! Meşe hafif sarı olmalı, üstünde yer yer gözenekler, budaklar ki gözüm birine takılıp ordan taaaa çocukluğumun yayla evine gideyim; dedemi, büyükannemi, ceviz ağacının altında oyun oynadığım yaşı benden küçük dayımı, kaçan sincapları, onların arkasından ‘kalle kalle kalle’ diye bağırışımızı hatırlayayım –  ‘Kızılcık ağacına yaklaşmayın çocuklar. Yılan gölgesini çok sever/ ver ver ver ver’

Hayalimdeki evin cam kapaklı şöyle kocamannnn bir- yok yok bir kaç- kitaplığı olmalı; bir bölümde marie claire idées dergilerim, başka bir yerde İngilizce romanlarım, ders kitaplarım, bir başka bölümde şiirler, biyografiler, artık Allah ne verdiyse… Kitaplık her yerde olabilir ama kanepeme uzanıp kitabımı okuduğum salonda olmazsa olmaz; çayımı ya da şarabımı yudumlarken arada bir bakacam!  Tabii bir de baktığım zaman içimi açan kumaşlarla kaplı koltuklar, yastıklar filan olmalı. Bu yastıklar muhtemelen çeşit çeşit renklerde olacaktır çünkü bir deseni beğenirsem her rengini beğenebilirim ve seçeceğime hepsinden birer yastıklık alırım, olur biter. Tabii ben elörgüsü güzel desenli kazakları da yastık yapıyorum; artık bunu anlamışsınızdır, evet tabii ya oğullarımın ya kocamın filandır ve yine tabi ki de bir hikâyesi vardır. Böyle!

Hayalimdeki evin şöyle ayağımı uzatıp keyifle kitap okuduğum, bir kaç haftaya bir konuklarımı davet edip muhabbet ettiğim şahane bir bahçesi var. İnanmıyacaksınız ama yaz aylarında ağaçlarına bağladığım rengarenk orkidelerle dolu bir bahçe. Bir tarafta sıklamen ve beyaz renkte gelin duvağı – nam- ı diğer begonvil, tam giriş kapısında mis kokulu yasemin – nenem, evet, onu her sabah hatırlamalıyım- bir başka tarafında mavi yasemin, uzakça bir köşesinde ceviz ve muz ağacı var. Hayal benim değil mi, muz da olacak işte! Gülleri mevsiminde çelik yaparım, ortancaları ona keza. Bir köşede sıkma, gözleme filan yapabileceğim köy işi bir tandır ocağı; mis gibi tütsün odunu, konu komşuya da buyur gel diyelim.

Daha hâlâ çeşit çeşit yerlerden aldığım üzeri kuş, çiçek, bebek filan falan desenli teneke kutularımı nereye yerleştirebileceğimi bulamadım ama içleri balkabaklı ya da yerfıstıklı kurabiye doludur; benden söylemesi.

Hayalimdeki evden içinde birlikte yaşadığım ve kapımı çalıp bu deli ruhlu kadının hayatına giren tek bir canlının bile eksilmesin istemem,  kedim Üzüm bir kanepede uyusun. Gece yatarken ‘Allah rahatlık versin’ densin, yaptığım yemekler, hazırladığım limonçellolar yensin içilsin. O evin duvarlarında Yusuf oğlumun çaldığı piyano sesi çın çın çınlasın, Ziya oğlumun film afişleri süslesin dört bir yanı, memleket meseleleri konuşulsun, artık iyi günler gelsin densin. Hasan uyurken elimi tutsun.

Daha ne isterim?

Not: Aylar önce açtığım bloguma ilk yazımı da Blog Fırtınası ödevleri vesilesiyle yazmış oldum. Belki böylece başlamış olurum ben de, kimbilir?

Reklam

Yorum yaz

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s